Lanetli IRK
Amerika'da ve avrupa da popolarını tuvaletten çıkarken yıkama
alışkanlığı yokken (ki hala yok) 1890'da Osmanlı da bir düşünce ve
strateji kitabı yayınlanmıştı...Osmanlı Türkçe ile basılan bu kitabın
adı Necatül Mümin. Siyonistler ve evanjelikler nasıl kendi yazdıkları
metinleri baz alarak harekat ediyorlarsa biz neden kendi atalarımızın
düşündüklerini ve yazdıklarını uygulamaya çalışmıyoruz? Mesala bu
kitapta 150 yıllık süre içerisinde olacak olaylar ile ilgili
varsayımlar var:
" Lanetlenmiş ırkın ( hadi bilin bakalım kim bunlar) üç felaketini yaşayacaksınız:
1- Dünya çok karışacak, çok insan ölecek (Birinci Dünya Savaşı 14 milyon ölü)
2- Bu ırkın sebep olacağı ikinci felaket yaşanacak, birincisinden daha çok insan ölecek (İkinci Dünya Savaşı, 60 milyon ölü)
3- Son zamanda bu lanetlenmiş kavim iyice azacak, bütün dünyayı kana
bulayacaklar, kandırılmış başka Müslüman kavimlerini de yanlarına
çekecekler, adı Müslüman olan münafıklar iyice sapıklaşacaklar ama
sonunda kuzeyden ve doğudan gelen mümin orduları tarafından,
münafıklarla beraber yok edileceklerdir."
Olmaz öyle şey demeyin.. İlk ikisi olmuş zaten. Üçüncüsü var sayımında
son kısmına kadar olanlar şu ana kadar gerçekleşti. Kaldı son vuruş.
Dünya bu üçlü sapkın şarlatanların oyunlarını bozacak tek bir millet
vardır, o da "Kutsal Toprakların" gerçek sahibi ve koruyucusu olan
TÜRKLER'dir. Şanlı ve şerefli bir medeniyetin ve Allah'ın dini İslam'ın
bayraktarı olan bu Vatan'ın evladı olarak Allah'tan isteğim bu yüce
ordunun bir neferi olmak ve o son vuruşu yapacaklar ile Hakk için
şavaşmaktır...Hz. Muhammed (s.a.v) de , Başbuğ ******'de bunu
emretmiştir...
İşte, Yahudiliğin şiddet kuramı tamamen tevrat'ın değiştirilmesi,
"Kabala" ve "Talmut" un "dini görüş" haline getirilmesi ile
"siyonizm"in yahudiler üzerindeki oyunudur.. Bu oyunla şiddete ve
politik dinciliğe karşı olan yahudileri, kendi taraflarına geçirme
çabalarıdır.. Bildiğimiz üzere ilahi dinler, dini "siyasi çıkar"
araçları olarak kullanan her tür İNSANIMSI BU YARATIKLAR TARAFINDAN
YOZLAŞTIRILMIŞ ( Yahudilik, Hıristiyanlık gibi) ve yozlaştırmaya (
İslam gibi) çalışılmaktadır.."Dincilik" yani "din satıcılığı" sadece
bizim ülkemizdekilere mahsus değildir..Tüm dünyadaki inançlar, içinde
barındırdıkları İNSANINSILAR TARAFINDAN o toplumun ve tüm insanlığın
başına derler belalar ve acılar getirmektedir...
Batının inançlısı ile yahudici ile evanjelikleri ile inanç tek olunca
tabii ki ortaya "tek dünya dini" kavramı çıkmaktadır..Vatikan'ın ve ve
ortodoks patrikhanelerinin yahudi-mason localarının eline geçmesinin;
İslam alemindeki tarikat liderlerinin yine bu localar tarafından
yönlendirilmesinin; uzak doğu Hint ve Buda öğretilerinin, Kabala
öğeleri ile desteklenmesi ile yeniden şekillendirilmiş inancın uzak
doğululara empoze edilmesinin tek amacı "tek dünya dini" kavramının
yavaş yavaş tüm insanlara ısındırılmasıdır.. Abd'de evanjelik papaz
aris shorros tarafından hazırlalan " gerçek furkan" (Kuran'ın diğer
ismi Furkan'dır Furkan doğruyu yanlıştan ayırt eden demektir) adlı bir
kitap ( yeni dünya dini'nin) kitabı olarak görülmektedir. Papaz aris
shorrosh George Bush'a bağlı "the minaret" ( Minare) adlı bir cemiyetin
mensubudur..Bu cemiyetin ünü Salman rüşti'nin "Şeytan ayetlerini"
bastıran ve dağıtan kurum olmasından geliyor..Tevrat, İncil, Talmut ve
Kabala metinlerinden alıntılarla karma bir kitap olan " gerçek furkan"
şu anda Kuveyt, Suudi Arabistan, Pakistan, Afganistan, Ürdün, Mısır,
Katar, Yemen ve Irak'ta ingilizce eğitim amacı altında kurulu okullarda
genç beyinlere okutulmaktadır..Bu ülkelerdeki bir sonraki nesil SİZCE
MÜSLÜMAN MI OLACAKTIR?...
Bu ülkelerde tezgehlananların aynısını Suriye, İran ve Türkiye'de
yapmayacaklarmı? Daha doğrusu " Ilımlı İslam" ve "tarikat öğretisi"
adları altında yapmıyorlarmı?
Ey Türk Milleti
Gözünü dört aç! Sana senden başka dost yok! İçten ve dıştan her türlü
hile, tuzak, oyun seni özünden sözünden, dininden, dilinden
uzaklaştırmak ve kendi vatanından yabancılaştırılmak için
tezgahlanıyor...
Daha önce yaptılar, şimdide yapıyorlar, gelecekte de yapacaklar.. Her
fert kendinden sorumludur. " Bu ülkeyi ben kurtaracağım" diyecek ve
harekete geçeceğiz. Bir kişi gerçekleri anlattıkça iki kişi, iki ört,
dört sekiz, sekiz onaltı olacaktır.. Yılmadan aillemizin içinden,
apartmanımızdan, iş yerimizden, komşumuzdan başlayıp ve herkesin
gerçekleri görmesi için çalışalım..Bu vatanı kanlarıyla, canlarıyla,
mallarıyla kurtarıp bize tesslim edenlerle mahşerde mutlaka
karşılaşacağız. Allah'la hesap vermekle beraber onlara da hesap
vereceğiz.. O gün onlara ne diyeceğiz, hiç düşündükmü? Vatanı savunmak
illaki taşla sopayla olmaz...
Atalarımızı, kimliğimizi, medeniyetimizi, dinimizi, dilimizi unutmamak,
doğrusu ile gerçeği ile nesilden nesile aktarmak da vatanı
savunmaktır.. Bize bu vatanı emanet edenlere hıyanet etmek demek
onların kul hakkını üstümüze almak demektir..Sizce gazilerimiz,
şehitlerimiz bizlere haklarını helal edeceklermidir? "Hesapsız
fedakarlık" Türk Milletinin ruhunun var oluş nedenidir...Bu ruh hali
içerisinde yaşayıp, mücadele edip gerektiğinde bu vatan uğruna can
verip gitmek her Türk vatan severinin , milliyetçisinin felsefesi şiarı
olmalıdır...Böyle bir yaşam şekli binlerce yıllık bir medeniyetin
parçası olan bizlerin hem bu dünyada hemde mahşerde başımız dimdik
olarak durabilmemizin yegane yoludur..
Rabbimiz de, kitabımız da, Peygamberimiz de, Atamız da, önderimizde
bellidir...Tek yapacağımız sahip çıkmak ve birlik olmaktır. Güvenilir
kaynaklarca çevrilmiş Kuran'ı Kerim mealleri ve sahih hadisleri
defalarca okuyunuz.. Başbuğ ******'ün " Gençliğe hitabesini" ve "
Bursa nutkunu" defalarca okuyunuz.. Oralarda bize hazırlanan oyunları,
kimlerin hazırladığını, kimin dost kimin düşman olduğunu ve en önemlisi
ne yapmamız gerektiği açıkca söylenmiştir..
Amerika'da ve avrupa da popolarını tuvaletten çıkarken yıkama
alışkanlığı yokken (ki hala yok) 1890'da Osmanlı da bir düşünce ve
strateji kitabı yayınlanmıştı...Osmanlı Türkçe ile basılan bu kitabın
adı Necatül Mümin. Siyonistler ve evanjelikler nasıl kendi yazdıkları
metinleri baz alarak harekat ediyorlarsa biz neden kendi atalarımızın
düşündüklerini ve yazdıklarını uygulamaya çalışmıyoruz? Mesala bu
kitapta 150 yıllık süre içerisinde olacak olaylar ile ilgili
varsayımlar var:
" Lanetlenmiş ırkın ( hadi bilin bakalım kim bunlar) üç felaketini yaşayacaksınız:
1- Dünya çok karışacak, çok insan ölecek (Birinci Dünya Savaşı 14 milyon ölü)
2- Bu ırkın sebep olacağı ikinci felaket yaşanacak, birincisinden daha çok insan ölecek (İkinci Dünya Savaşı, 60 milyon ölü)
3- Son zamanda bu lanetlenmiş kavim iyice azacak, bütün dünyayı kana
bulayacaklar, kandırılmış başka Müslüman kavimlerini de yanlarına
çekecekler, adı Müslüman olan münafıklar iyice sapıklaşacaklar ama
sonunda kuzeyden ve doğudan gelen mümin orduları tarafından,
münafıklarla beraber yok edileceklerdir."
Olmaz öyle şey demeyin.. İlk ikisi olmuş zaten. Üçüncüsü var sayımında
son kısmına kadar olanlar şu ana kadar gerçekleşti. Kaldı son vuruş.
Dünya bu üçlü sapkın şarlatanların oyunlarını bozacak tek bir millet
vardır, o da "Kutsal Toprakların" gerçek sahibi ve koruyucusu olan
TÜRKLER'dir. Şanlı ve şerefli bir medeniyetin ve Allah'ın dini İslam'ın
bayraktarı olan bu Vatan'ın evladı olarak Allah'tan isteğim bu yüce
ordunun bir neferi olmak ve o son vuruşu yapacaklar ile Hakk için
şavaşmaktır...Hz. Muhammed (s.a.v) de , Başbuğ ******'de bunu
emretmiştir...
İşte, Yahudiliğin şiddet kuramı tamamen tevrat'ın değiştirilmesi,
"Kabala" ve "Talmut" un "dini görüş" haline getirilmesi ile
"siyonizm"in yahudiler üzerindeki oyunudur.. Bu oyunla şiddete ve
politik dinciliğe karşı olan yahudileri, kendi taraflarına geçirme
çabalarıdır.. Bildiğimiz üzere ilahi dinler, dini "siyasi çıkar"
araçları olarak kullanan her tür İNSANIMSI BU YARATIKLAR TARAFINDAN
YOZLAŞTIRILMIŞ ( Yahudilik, Hıristiyanlık gibi) ve yozlaştırmaya (
İslam gibi) çalışılmaktadır.."Dincilik" yani "din satıcılığı" sadece
bizim ülkemizdekilere mahsus değildir..Tüm dünyadaki inançlar, içinde
barındırdıkları İNSANINSILAR TARAFINDAN o toplumun ve tüm insanlığın
başına derler belalar ve acılar getirmektedir...
Batının inançlısı ile yahudici ile evanjelikleri ile inanç tek olunca
tabii ki ortaya "tek dünya dini" kavramı çıkmaktadır..Vatikan'ın ve ve
ortodoks patrikhanelerinin yahudi-mason localarının eline geçmesinin;
İslam alemindeki tarikat liderlerinin yine bu localar tarafından
yönlendirilmesinin; uzak doğu Hint ve Buda öğretilerinin, Kabala
öğeleri ile desteklenmesi ile yeniden şekillendirilmiş inancın uzak
doğululara empoze edilmesinin tek amacı "tek dünya dini" kavramının
yavaş yavaş tüm insanlara ısındırılmasıdır.. Abd'de evanjelik papaz
aris shorros tarafından hazırlalan " gerçek furkan" (Kuran'ın diğer
ismi Furkan'dır Furkan doğruyu yanlıştan ayırt eden demektir) adlı bir
kitap ( yeni dünya dini'nin) kitabı olarak görülmektedir. Papaz aris
shorrosh George Bush'a bağlı "the minaret" ( Minare) adlı bir cemiyetin
mensubudur..Bu cemiyetin ünü Salman rüşti'nin "Şeytan ayetlerini"
bastıran ve dağıtan kurum olmasından geliyor..Tevrat, İncil, Talmut ve
Kabala metinlerinden alıntılarla karma bir kitap olan " gerçek furkan"
şu anda Kuveyt, Suudi Arabistan, Pakistan, Afganistan, Ürdün, Mısır,
Katar, Yemen ve Irak'ta ingilizce eğitim amacı altında kurulu okullarda
genç beyinlere okutulmaktadır..Bu ülkelerdeki bir sonraki nesil SİZCE
MÜSLÜMAN MI OLACAKTIR?...
Bu ülkelerde tezgehlananların aynısını Suriye, İran ve Türkiye'de
yapmayacaklarmı? Daha doğrusu " Ilımlı İslam" ve "tarikat öğretisi"
adları altında yapmıyorlarmı?
Ey Türk Milleti
Gözünü dört aç! Sana senden başka dost yok! İçten ve dıştan her türlü
hile, tuzak, oyun seni özünden sözünden, dininden, dilinden
uzaklaştırmak ve kendi vatanından yabancılaştırılmak için
tezgahlanıyor...
Daha önce yaptılar, şimdide yapıyorlar, gelecekte de yapacaklar.. Her
fert kendinden sorumludur. " Bu ülkeyi ben kurtaracağım" diyecek ve
harekete geçeceğiz. Bir kişi gerçekleri anlattıkça iki kişi, iki ört,
dört sekiz, sekiz onaltı olacaktır.. Yılmadan aillemizin içinden,
apartmanımızdan, iş yerimizden, komşumuzdan başlayıp ve herkesin
gerçekleri görmesi için çalışalım..Bu vatanı kanlarıyla, canlarıyla,
mallarıyla kurtarıp bize tesslim edenlerle mahşerde mutlaka
karşılaşacağız. Allah'la hesap vermekle beraber onlara da hesap
vereceğiz.. O gün onlara ne diyeceğiz, hiç düşündükmü? Vatanı savunmak
illaki taşla sopayla olmaz...
Atalarımızı, kimliğimizi, medeniyetimizi, dinimizi, dilimizi unutmamak,
doğrusu ile gerçeği ile nesilden nesile aktarmak da vatanı
savunmaktır.. Bize bu vatanı emanet edenlere hıyanet etmek demek
onların kul hakkını üstümüze almak demektir..Sizce gazilerimiz,
şehitlerimiz bizlere haklarını helal edeceklermidir? "Hesapsız
fedakarlık" Türk Milletinin ruhunun var oluş nedenidir...Bu ruh hali
içerisinde yaşayıp, mücadele edip gerektiğinde bu vatan uğruna can
verip gitmek her Türk vatan severinin , milliyetçisinin felsefesi şiarı
olmalıdır...Böyle bir yaşam şekli binlerce yıllık bir medeniyetin
parçası olan bizlerin hem bu dünyada hemde mahşerde başımız dimdik
olarak durabilmemizin yegane yoludur..
Rabbimiz de, kitabımız da, Peygamberimiz de, Atamız da, önderimizde
bellidir...Tek yapacağımız sahip çıkmak ve birlik olmaktır. Güvenilir
kaynaklarca çevrilmiş Kuran'ı Kerim mealleri ve sahih hadisleri
defalarca okuyunuz.. Başbuğ ******'ün " Gençliğe hitabesini" ve "
Bursa nutkunu" defalarca okuyunuz.. Oralarda bize hazırlanan oyunları,
kimlerin hazırladığını, kimin dost kimin düşman olduğunu ve en önemlisi
ne yapmamız gerektiği açıkca söylenmiştir..