ForumAlemi - Herkesin Gözü Burada

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ForumAlemi - Herkesin Gözü Burada

- Herkesin Gözü Burada


    Turancıyız Ne Olacak ?

    avatar
    BUGRAOPEN
    Co-Admin

    Co-Admin


    Aktiflik :
    Turancıyız Ne Olacak ? Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Turancıyız Ne Olacak ? Right_bar_bleue

    Mesaj Sayısı : 354
    Doğum tarihi : 14/12/93
    Kayıt tarihi : 18/04/09
    Yaş : 30
    Nerden : İstanbul

    Duyurum
    Kişisel İleti / Not Defteri :
    Uyarı Puanı:

    Turancıyız Ne Olacak ? Empty Turancıyız Ne Olacak ?

    Mesaj tarafından BUGRAOPEN Ptsi Haz. 01, 2009 3:44 pm

    TURANCIYIZ NE OLACAK?


    Ulus gazetesinin 18 Haziran 1966 tarihli sayısında "Irkçı ve Turancı
    Dergiler Okullara niçin Gönderiliyor? Bakana Tekrar Sokuyor ve Cevap
    İstiyoruz" başlığı altında gayet cahilâne bir yazı yayınlandı. Bu
    imzasız yazıya göre Irkçı-Turancı diğer dergilerle birlikte biz de
    fikir özgürlüğüne düşman, Adalet Partisinin temsil ettiği düşünce
    biçimine sıkı sıkıya sarılmış, körpe kafalar için gerçekten zararlı bir
    dergi imişiz. Okullara tomarla gönderiyormuşuz. Biz de okullara sokulan
    öteki gerici, ırkçı Turancı dergiler gibi komünizmle mücadele
    paravanası ardında AP iktidarına karşı olan fikirlere düşmanlık
    gösteren, fikir özgürlüğünü hazmedemeyen bir yayın tarzı içinde imişiz.
    Tıpkı İkinci Cihan savaşı sırasında Türkiye'yi Nazi Almanya'sı yanında
    savaş felâketine sürüklemeye çalışan aşırı Irkçı ve Turancılar gibi
    bugün de bu dergide Kür Şad'ın özlemi dile getiriliyormuş. Kürşad eski
    Türklerde baştaki beğ, komutan demekmiş. Harb Okulundan tardedilen üç
    öğrencinin de bu dergiyi okuduğu düşünülürse türkiye'nin hangi
    felâketli uçurumlara sürüklenmek istendiği ortaya çıkarmış.

    Ötüken siyasî bir dergi olmadığı ve parti siyasetçiliği mizacımıza
    uygun düşmediği için siyasetle uğraşmıyoruz. Bu sebeple Adalet
    Partisinin temsil ettiği düşünce biçimine ne sıkı sıkıya, ne de gevşek
    olarak bağlı değiliz. Seçimlerde oyumuzu Türkeş Partisine verdiğimiz de
    kimsenin meçhulü değildir. Fakat AP'nin komünist düşmanlığını şiddetle
    destekliyoruz. Sonuna kadar da destekliyeceğiz.

    Cahil yazarın dediği gibi fikir özgürlüğüne düşman değiliz. Sadece
    Türklük düşmanlığına düşmanız. Bu sebeple komünizmin, yahut sosyalist
    maskeli vatan ihanetinin susturulmasını istiyoruz. Çünkü milletimizi
    yok etmek isteyen fikri fikir saymıyoruz. Ya fikir özgürlüğüne o kadar
    faydalı olan cahil yazar bizim Turancılığımızı neden fikir diye kabul
    etmiyor? Bir milletin mazide olduğu gibi tekrar birleşmesi
    düşüncesinden daha muhteşem hangi fikir vardır? Birleşmiş Milletler
    ideali denen maskaralık mı? Yoksa kuruşef'in "Barış İçinde Birlikte
    Yaşamak" düzenbazlığı mı?

    İkinci Cihan Savaşı'nda Türkiye'yi Hitler'in yanında savaşa sokmak
    masalından çok bahsolunmuş, fakat ortaya hiçbir delil konamamıştır. Bu
    Turancılar kimlerdi? Adları söylenmemiştir. İkinci Cihan Savaşı
    sırasında, 1944-1945'te Irkçılık-Turancılık davası görüldü. Sanıkları
    arasında benim de bulunduğum bu tarihî davâda Alparslan Türkeş, Nejdet
    Sançar, İsmet Tümtürk, Said Bilgiç, Sofuoğlu Zeki, Hikmet Tanyu,
    Muzaffer Eriş, Nurullah Barıman, Prof. Zeki Velidi Togan, Dr. Fethi
    Tevetoğlu, Dr. Hasan Ferit Cansever gibi tanınmış kimseler de vardı.
    Fakat sonunda herkes beraat etmişti. Zaten işgal ettikleri mevkiler
    dolayısıyla (profesör, doktor, lise öğretmeni, subay, memur, öğrenci)
    bunların Türkiye'yi bir savaşa sürüklemesine de imkân yoktu.

    Fakat Millet Meclisinde, Türkiye'yi Almanya safında savaşa sokmak
    isteyen birkaç mebur vardı. Bunlardan bir tanesi Cumhuriyet gazetesinin
    sahip ve başyazarı Yunus Nadi idi ki kışkırtıcı yazılarından dolayı o
    zamanki cumhurbaşkanı İsmet İnönü'den, istasyonda, herkesin gözü önünde
    iyi bir zılgıt yemişti.

    "Ötüken'de Kür Şad'ın özlemi dile getiriliyor" diyerek cahil yazarın
    neyi kastettiği pek anlaşılmıyor. Kür Şad bir kahramanlık sembolüdür.
    Milleti kurtarmak için kendisini fedâ etmiş bir yiğittir. Böyle
    yiğitlere sevgi duymak suçsa cahil yazar suçumuzu bağışlasın ve kimin
    özlemi çekilecekse lütfen bildirsin. Burada şunu da düzeltelim: Kür Şad
    onun sandığı gibi "Baştaki beğ, komutan" demek değildir. Kür Şad, bir
    rütbe ve ünvandır.

    Cahil yazar, Harb Okulundan çıkarılan üç öğrencinin Ötüken okuduğunu
    ileri sürerek "...üç öğrencinin de bu dergiyi okuduğu düşünülürse,
    Türkiye'nin hangi felâketli uçurumlara sürüklenmek istendiği açıkça
    ortaya çıkacaktır" buyuruyor.

    Gördünüz mü işleyen kafayı?

    Harbiyeliler Ötüken okuduğu için Türkiye felâketli uçuruma sürüklenecek....

    Zavallı!.. Sen zaten bu idrak ve iz'anınla felâketsiz uçurumun dibine
    düşmüşsün. Bu seviyenle Türkiye'nin geleceğini nasıl tahmin edersin?
    Gazete ve dergi okumakla Türkiye batsaydı senin Ulus'unu okuduğu için
    şimdiye kadar on defa batardı. Ötüken Türkçü ve orducu dergidir. Keşke
    yalnız üç öğrenci değil, bütün Harbiyeliler, bütün subay ve generaller
    onu okusaydı. Orada millî- askerî ruhtan, kahramanlık telkininden,
    şeref ve fazilet havasından başka ne var? Ötüken'den ürkmek için,
    ışıktan korkan yarasalar gibi milliyetçilikten, ahlâktan ve faziletten
    korkmak lâzım.

    Üç öğrencinin Harbiye'den çıkarılmasını Ötüken okumalarına bağlamak da
    ayrı bir şantajdır. Sırf Ötüken okudu diye Harb Okulundan talebe
    çıkarılmaz. Bunun elbette birtakım başka sebepleri vardır. Bunları
    bilmeden işi Ötüken'e yükleyivermek, yer sarsıntısını ibadetsizliğe
    veren yobaz kafasıyla aynı seviyede olmaktır.

    Beş altı yıldan beri ötekine berikine gerici demek moda oldu.
    İttihatçılar, kendilerinden olmayan herkese "hain-i vatan" derlerdi.
    Onlardan günümüze kadar bulaşan Balkan komitacılığı ahlâkı ile, aykırı
    düşüncede olanları lekelemek rezalet hâlâ devam ediyor. Fakat şurası
    dikkate değer ki başkalarını faşist ve gerici diye küçük düşürmeye
    çalışmak düpedüz bir kızıl usulüdür. Ne idüğü belirsiz bu cahil yazar
    da modaya uyarak gerici nârasını savurmakla kime âlet olduğunun farkına
    bile varmıyor.

    İkide bir yüzümüze çarpılan büyük günahlarımızdan biri de
    Turancılıktır. Turancıyız, ne olacak? Tarihî vatanımız olan bütün
    tutsak ülkeleri elbette kurtaracağız. Görevimiz bu değil mi? Böyle
    büyük bir ülküye bağlanmayıp da hayvanî bir rehavetle zevk içinde mi
    yaşayacağız? Cahil yazar stiyorsa öyle yapsın. Biz iki Türkistan'ı da,
    Azerbaycanları da, Kafkasya'yı da, İdil-Ural boylarını da, Kırım'ı da
    kurtarmak için şuurumuz işledikçe, ayakta durabilecek gücümüz kaldıkça
    çalışacağız. O kadar da değil... Batı Trakya'yı Kıbrıs'ı ve Adaları da
    alacağız... Kerkük ve Bayır-Bucak da bizim olacak.

    Yaşarken bunları göremiyeceğimizi biliyor, bunun için yüksünmüyoruz.
    Ektiğimiz tohumlar yeşerecek ve bizden sonrakiler önüne geçilmez bir
    sel hâlinde kutlu topraklara ay-yıldızlı bayrağı dikecektir.

    Bunu istememek, bunu çelmelemek için Türk'ten başka bir şey olmak lâzım.

      Forum Saati Cuma Kas. 22, 2024 9:53 am