…Gazel…
Gazel divan edebiyatının en yaygın kullanılan nazım biçimidir. Önceleri
Arap edebiyatında kasidenin tegaüzzül adı verilen bir bölümü iken sonra
ayrı bir biçim halinde gelişmiştir. Gazelin beyit sayısı 5-15 arasında
değişir. Daha fazla beyitten olaşan gazellere müyezzel ya da mutavvel
gazel denilir. Gazelin ilk beyti matla, son beyti ise makta adını alır.
Matla beytinin dizeleri kendi aralarında uyaklıdır (musarra). Sonraki
beyitlerin ilk dizeleri serbest ikinci dizeleri ilk beyitle uyaklı
olur. Birden fazla musarra beytin bulunduğu gazel zü’l-metali, her
beyti musarra olan gazel ise müselsel gazel adıyla bilinir. İlk
beyitten sonraki beyte “hüsn-i matla” (ilk beyitten güzel olması
gerekir), son beyitten öncekine “hüsn-ü makta” (son beyitten güzel
olması gerekir) denir.
Gazelin en güzel beyti ise beytü’l-gazel ya da şah beyit adıyla anılır.
Bunun yeri ya da sırası önemli değildir. Bazı gazellerin matlasını
oluşturan dizelerden birinci ya da ikincisinin matlasının ikinci dizesi
olarak yenilenmesine “redd’i-matla” denir. Şair mahlasını (şairin takma
adı, ya da tanındığı ad) maktada ya da “hüsn-ü makta”da söyler. Bu
durumda beyit ikinci bir adla mahlas beyti ya da mahlashane olarak
anılır. Şairin mahlasını tevriyeli kullanmasına hüsn-ü tahallüs denir.
Dize ortalarında uyak bulunan gazele musammat, sonu getirilmemiş ya da
beyit sayısı 5’in altında bulunan gazellere de “natamam” gazel denir.
Başka şairlerin birkaç dize ekleyerek bend biçimine dönüştürdüğü
gazellere “tahmis”, “terbi” adı verilir.
Bütün beyitlerinde aynı düşüncenin ele alındığı gazeller “yek ahenk
gazel”, her beyti öncekinden ustalıklı biçimde söylenmiş gazeller de
“yek avaz gazel” olarak adlandırılır. Gazeller konularına göre de
çeşitli isimlerle tanımlanır. Aşka ilişkin acı, mutluluk gibi içli
duyguların dile getirildiği gazeller “aşıkane”, içki, yaşama boş verme,
yaşamdan zevk alma gibi konularda yazılanlara rindane denir. Aşıkane
gazellere en iyi örnek Fuzûlî’nin gazelleri, rindane gazellere en iyi
örnek ise Bâkî’nin gazelleridir. Kadını, içkiyi ve ten zevklerini konu
edinen gazeller ise, örneğin Nedîm’in gazelleri, “şuhane”, öğretici
nitelikli gazellere, örneğin Nâbî’nin gazelleri, hakimane gazel denir.
Ayrıca felsefi konularda yazılmış gazeller de vardır. Gazeller eskiden
bestelenerek okunurdu. Özelikle bestelenmek için yazılmış gazeller de
vardır. Gazelleri makamla okuyan kişilere “gazelhan”, gazel yazan usta
şairlere ise “gazelsera” adı verilir. Gazel, Türk müziğinde ise şiirin
bir hanende tarafından doğaçtan seslendirilmesidir. Sesle taksim olarak
da bilinir.
Gazelin kelime anlamı ahu, ceylan ve kuru yapraktır. Güzellikten,
aşktan, onun yüzünden çekilen acılardan, şaraptan, eğlenceden söz eden
Divan Edebiyatı nazım şeklidir.
1- Beyit sayısı 5 ile 15 arasında değişir. ama genelde bu sayı 5, 7, 9 beyittir.
2- İlk beyit kendi arasında kafiyelidir. Gazelin kafiye düzeni (örgüsü) şöyledir; aa, ba, ca, da, ea, fa
3- Gazelin ilk beytine matla(doğuş yeri) denir.
Not: Gazelde yalnızca bir beyit kendi arasında aa şeklinde kafiyelidir.
4- Gazelin son beytine makta (bitiş, kesiliş yeri) denir.
5- Şairin isminin geçtiği beyte taç beyit denir.
6- Gazelin en güzel beytine beytü’l-gazel denir. Bu beyte Şah beyit de denir.
7- Gazelde genelde anlam bütünlüğü aranmaz, anlam beyitte tamamlanır.
8- Bir gazelin bütününde aynı konu işleniyorsa, böyle gazellere yek-ahenk gazel denir.
9- Bütün bir şiirin aynı söyleyiş güzelliğine sahip olduğu gazellere yek-âvâz gazel denir.
10- Divan edebiyatı şairleri bütün maharetlerini gazelde ortaya koyarlar. Büyük şair olmanın en büyük ölçütü gazellerdir.
11- Gazelde konu aşk, şarap, güzellik ve aşkın ıstırabıdır.
12- Bazı gazellerin matladan sonra gelen beyitlerinde mısralar
ortalarından bölünebilir. Bu durumda gazele iç kafiye hakimdir. Böyle
gazellere musammat gazel denir.
Gül devri ayş eyyâmıdır zevk u sefâ hengâmıdır
Âşıkların bayramıdır bu mevsim-i ferhunde dem
13- Aruz ölçüsüyle yazılır.
14- Fuzûlî, Bâkî, Nedim, Şeyh Galip, Taşlıcalı Yahya Bey vb. gazelin önemli isimleridir.
Not: Çağdaş edebiyatımızda Yahya Kemâl gazel nazım şeklini yeni bir anlayışla denemiştir.
…Kaside…
Kasideler, genellikle birini övmek ve yermek amacıyla yazılan şiirler,
daha çok din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan divan
edebiyatı şiirlerdir. Kaside şairlerine kaside-gü (kaside söyleyen),
kaside-sera ya da kaside-perdaz (kaside yazan) denir. Çok katı bir
kalıpla yazılan kasideler, 6 bölümden oluşur. Türk edebiyatında 13.
yüzyılda kullanılmaya başlanır. Nazım birimi beyittir. Beyit sayısı
33-99 arasında değişir. Kasidenin ilk beyitine matla denir. Şair
kasidesi içinde matlayı tekrar ederse tecdid-i matla denir. Matlayı
birden çok tekrar ederse bu zat-ül metali veya zül metalidir. Kasidenin
son beyitine makta , şairin mahlasının bulunduğu beyite taç beyit
denir. Kasidenin en güzel beyiti beyt-ül kasid olarak isimlendirilir.
Arap Edebiyatında ilk dönemlerden beri kullanılan çok önemli ve
yaygınbir nazım şeklidir. Kaside sözcüğünün anlamı “kastetmek,
yönelmek”tir. Edebiyatımızda, din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla,
belirli kurallar içinde yazılan uzun şiirlere kaside denir.
Özellikleri:
1- Beyitlerden oluşur. Kafiye düzeni gazelle aynıdır. Yani aa, ba, ca, da, ea, fa … Ancak gazelden daha uzun bir nazım şeklidir.
2- Kaside en az 33, en çok 99 beyitten oluşur. Ancak beyit sayısı 33’den az olan kasideler de vardır.
3- Kasidenin ilk beytine matla denir. Ama şair, şiir içinde matlaı yenileyebilir.
4- Kasidenin son beytine makta denir.
5- Şairin isminin geçtiği yere taç beyit denir. Sonlara doğrudur.
6- Kasidenin en güzel beytine beytü’l-kasid denir.
7- Aruz ölçüsüyle yazılır.
8- Bu türün en meşhur ismi Nef’i’dir.
9- Kasidenin kendi içinde belli bölümleri vardır.
Kasidenin Bölümleri:
1- Nesib (teşbib): Giriş bölümüdür. Kasidenin tasvir bölümüdür. Burada,
asıl konuya geçilmeden önce ramazan, bayram, bahar, yaz, savaş gibi
konular ele alınır.
2- Girizgâh: Kasidenin ikinci bölümüdür. Asıl konuya giriş için uygun bir ortam hazırlama yani giriş bölümüdür.
3- Medhiye: Bu bölümde şair kimi övecekse onun yüceliklerini,
başarılarını, erdemlerini anlatır. Bu bölümde abartı ve ağır bir
anlatım göze çarpar.
O sultan ki cism-i cihân cânıdır
Zamânın zamân-ı baharıdır.ü
4- Fahriye: Şair bu bölümde kendini ve şiirini över. Abrtılı bir anlatım söz konusudur.
5-Tegazzül: Şair zaman zaman monotonluğu kırmak için kasidenin içinde,
aynı ölçü ve uyakla gazeller yazar. Bu gazelin yazıldığı yer, tegazzül
bölümüdür.
6- Taç: Şair bu bölümde mahlasını ( Şiirdeki ad, takma ad) kullanır.
7- Dua: En son bölümdür. Burada, övülen, kendisi için kaside yazılan
kişi için dua edilir. Kişi için dua edilir. Kasidenin son bölümüdür.
Hüdâ ömrünü ber-karâr eylesin
Verip maksadın kâm-kâr eylesin
Not: Kaside, bir maksat için yazılmış şiirdir. Şairin bir isteği
vardır. Bu bakımdan bir dilekçe olarak değerlendirilebilir. Çünkü şair,
bu şekilde kompozisyona yer veren bir manzume ile hem isteğini
söylemekte, hem de yeteneğini göstermektedir.
Kaside Çeşitleri:Kasideler şu ölçülere göre sınıflandırılırlar.
1. Nesip (teşbip) bölümlerinde işlenen konulara göre:Bahariye (Bahar),
Iydiye (Bayram), Şitaiye (Kış) Ramazaniye (Ramazan), Sayfiye (yaz)
2. Rediflerine göre: Su Kasidesi, Sühân kasidesi, Gül kasidesi, Sünbül Kasidesi
Not: Şehirleri konu edinen kasideler de vardır. İstanbul Kasidesi
3-Konularına göre:
Tevhid: Allah’ın varlığını ve birliğini anlatan kasidedir.
Münacaat: Allah’a yalvarmak için yazılan kaside.
Naat: Hz. Muhammed(S.A.S)’i ve din büyüklerini anlatmak için yazılan kasidedir.
Medhiye: Devrin ileri gelen kişilerini övmek için yazılan kaside çeşididir.
Mersiye: Sevilen insanların ölümünden duyulan acıları anlatan
kasidedir. Türk Edebiyatında bu kasidenin en güzel örneklerinden biri
Baki’nin Kanuni Sultan Süleymân için yazdığı Kanuni Mersiyesi’dir.
Hicviye: Herhangi bir kişiyi yermek amacıyla yazılan kasidelerdir.
Acımasız ve abartılı bir dil kullanılır. Edebiyatımızda hicviyenin en
güzel örneklerini Nef’i vermiştir. Onun Siham-ı Kaza’sı bu türün en
güzel örneklerinden biridir.
Not: Divan şiirindeki tevhid, münacat, naat, mehdiye, mersiye, hicviye
gibi türler, nazım türü kavramıyla karşılanır ve başta kaside olmak
üzere çeşitli nazım şekilleriyle yazılabilirler. Mesela, mersiyeler
terkib-i bend; tevhid ve münacaatlar terkib-i bent ve terci-i bend;
medhiyeler gazel, hicviyeler terkib-i bend nazım şekilleriyle de
yazılabilir.
Gazel divan edebiyatının en yaygın kullanılan nazım biçimidir. Önceleri
Arap edebiyatında kasidenin tegaüzzül adı verilen bir bölümü iken sonra
ayrı bir biçim halinde gelişmiştir. Gazelin beyit sayısı 5-15 arasında
değişir. Daha fazla beyitten olaşan gazellere müyezzel ya da mutavvel
gazel denilir. Gazelin ilk beyti matla, son beyti ise makta adını alır.
Matla beytinin dizeleri kendi aralarında uyaklıdır (musarra). Sonraki
beyitlerin ilk dizeleri serbest ikinci dizeleri ilk beyitle uyaklı
olur. Birden fazla musarra beytin bulunduğu gazel zü’l-metali, her
beyti musarra olan gazel ise müselsel gazel adıyla bilinir. İlk
beyitten sonraki beyte “hüsn-i matla” (ilk beyitten güzel olması
gerekir), son beyitten öncekine “hüsn-ü makta” (son beyitten güzel
olması gerekir) denir.
Gazelin en güzel beyti ise beytü’l-gazel ya da şah beyit adıyla anılır.
Bunun yeri ya da sırası önemli değildir. Bazı gazellerin matlasını
oluşturan dizelerden birinci ya da ikincisinin matlasının ikinci dizesi
olarak yenilenmesine “redd’i-matla” denir. Şair mahlasını (şairin takma
adı, ya da tanındığı ad) maktada ya da “hüsn-ü makta”da söyler. Bu
durumda beyit ikinci bir adla mahlas beyti ya da mahlashane olarak
anılır. Şairin mahlasını tevriyeli kullanmasına hüsn-ü tahallüs denir.
Dize ortalarında uyak bulunan gazele musammat, sonu getirilmemiş ya da
beyit sayısı 5’in altında bulunan gazellere de “natamam” gazel denir.
Başka şairlerin birkaç dize ekleyerek bend biçimine dönüştürdüğü
gazellere “tahmis”, “terbi” adı verilir.
Bütün beyitlerinde aynı düşüncenin ele alındığı gazeller “yek ahenk
gazel”, her beyti öncekinden ustalıklı biçimde söylenmiş gazeller de
“yek avaz gazel” olarak adlandırılır. Gazeller konularına göre de
çeşitli isimlerle tanımlanır. Aşka ilişkin acı, mutluluk gibi içli
duyguların dile getirildiği gazeller “aşıkane”, içki, yaşama boş verme,
yaşamdan zevk alma gibi konularda yazılanlara rindane denir. Aşıkane
gazellere en iyi örnek Fuzûlî’nin gazelleri, rindane gazellere en iyi
örnek ise Bâkî’nin gazelleridir. Kadını, içkiyi ve ten zevklerini konu
edinen gazeller ise, örneğin Nedîm’in gazelleri, “şuhane”, öğretici
nitelikli gazellere, örneğin Nâbî’nin gazelleri, hakimane gazel denir.
Ayrıca felsefi konularda yazılmış gazeller de vardır. Gazeller eskiden
bestelenerek okunurdu. Özelikle bestelenmek için yazılmış gazeller de
vardır. Gazelleri makamla okuyan kişilere “gazelhan”, gazel yazan usta
şairlere ise “gazelsera” adı verilir. Gazel, Türk müziğinde ise şiirin
bir hanende tarafından doğaçtan seslendirilmesidir. Sesle taksim olarak
da bilinir.
Gazelin kelime anlamı ahu, ceylan ve kuru yapraktır. Güzellikten,
aşktan, onun yüzünden çekilen acılardan, şaraptan, eğlenceden söz eden
Divan Edebiyatı nazım şeklidir.
1- Beyit sayısı 5 ile 15 arasında değişir. ama genelde bu sayı 5, 7, 9 beyittir.
2- İlk beyit kendi arasında kafiyelidir. Gazelin kafiye düzeni (örgüsü) şöyledir; aa, ba, ca, da, ea, fa
3- Gazelin ilk beytine matla(doğuş yeri) denir.
Not: Gazelde yalnızca bir beyit kendi arasında aa şeklinde kafiyelidir.
4- Gazelin son beytine makta (bitiş, kesiliş yeri) denir.
5- Şairin isminin geçtiği beyte taç beyit denir.
6- Gazelin en güzel beytine beytü’l-gazel denir. Bu beyte Şah beyit de denir.
7- Gazelde genelde anlam bütünlüğü aranmaz, anlam beyitte tamamlanır.
8- Bir gazelin bütününde aynı konu işleniyorsa, böyle gazellere yek-ahenk gazel denir.
9- Bütün bir şiirin aynı söyleyiş güzelliğine sahip olduğu gazellere yek-âvâz gazel denir.
10- Divan edebiyatı şairleri bütün maharetlerini gazelde ortaya koyarlar. Büyük şair olmanın en büyük ölçütü gazellerdir.
11- Gazelde konu aşk, şarap, güzellik ve aşkın ıstırabıdır.
12- Bazı gazellerin matladan sonra gelen beyitlerinde mısralar
ortalarından bölünebilir. Bu durumda gazele iç kafiye hakimdir. Böyle
gazellere musammat gazel denir.
Gül devri ayş eyyâmıdır zevk u sefâ hengâmıdır
Âşıkların bayramıdır bu mevsim-i ferhunde dem
13- Aruz ölçüsüyle yazılır.
14- Fuzûlî, Bâkî, Nedim, Şeyh Galip, Taşlıcalı Yahya Bey vb. gazelin önemli isimleridir.
Not: Çağdaş edebiyatımızda Yahya Kemâl gazel nazım şeklini yeni bir anlayışla denemiştir.
…Kaside…
Kasideler, genellikle birini övmek ve yermek amacıyla yazılan şiirler,
daha çok din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan divan
edebiyatı şiirlerdir. Kaside şairlerine kaside-gü (kaside söyleyen),
kaside-sera ya da kaside-perdaz (kaside yazan) denir. Çok katı bir
kalıpla yazılan kasideler, 6 bölümden oluşur. Türk edebiyatında 13.
yüzyılda kullanılmaya başlanır. Nazım birimi beyittir. Beyit sayısı
33-99 arasında değişir. Kasidenin ilk beyitine matla denir. Şair
kasidesi içinde matlayı tekrar ederse tecdid-i matla denir. Matlayı
birden çok tekrar ederse bu zat-ül metali veya zül metalidir. Kasidenin
son beyitine makta , şairin mahlasının bulunduğu beyite taç beyit
denir. Kasidenin en güzel beyiti beyt-ül kasid olarak isimlendirilir.
Arap Edebiyatında ilk dönemlerden beri kullanılan çok önemli ve
yaygınbir nazım şeklidir. Kaside sözcüğünün anlamı “kastetmek,
yönelmek”tir. Edebiyatımızda, din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla,
belirli kurallar içinde yazılan uzun şiirlere kaside denir.
Özellikleri:
1- Beyitlerden oluşur. Kafiye düzeni gazelle aynıdır. Yani aa, ba, ca, da, ea, fa … Ancak gazelden daha uzun bir nazım şeklidir.
2- Kaside en az 33, en çok 99 beyitten oluşur. Ancak beyit sayısı 33’den az olan kasideler de vardır.
3- Kasidenin ilk beytine matla denir. Ama şair, şiir içinde matlaı yenileyebilir.
4- Kasidenin son beytine makta denir.
5- Şairin isminin geçtiği yere taç beyit denir. Sonlara doğrudur.
6- Kasidenin en güzel beytine beytü’l-kasid denir.
7- Aruz ölçüsüyle yazılır.
8- Bu türün en meşhur ismi Nef’i’dir.
9- Kasidenin kendi içinde belli bölümleri vardır.
Kasidenin Bölümleri:
1- Nesib (teşbib): Giriş bölümüdür. Kasidenin tasvir bölümüdür. Burada,
asıl konuya geçilmeden önce ramazan, bayram, bahar, yaz, savaş gibi
konular ele alınır.
2- Girizgâh: Kasidenin ikinci bölümüdür. Asıl konuya giriş için uygun bir ortam hazırlama yani giriş bölümüdür.
3- Medhiye: Bu bölümde şair kimi övecekse onun yüceliklerini,
başarılarını, erdemlerini anlatır. Bu bölümde abartı ve ağır bir
anlatım göze çarpar.
O sultan ki cism-i cihân cânıdır
Zamânın zamân-ı baharıdır.ü
4- Fahriye: Şair bu bölümde kendini ve şiirini över. Abrtılı bir anlatım söz konusudur.
5-Tegazzül: Şair zaman zaman monotonluğu kırmak için kasidenin içinde,
aynı ölçü ve uyakla gazeller yazar. Bu gazelin yazıldığı yer, tegazzül
bölümüdür.
6- Taç: Şair bu bölümde mahlasını ( Şiirdeki ad, takma ad) kullanır.
7- Dua: En son bölümdür. Burada, övülen, kendisi için kaside yazılan
kişi için dua edilir. Kişi için dua edilir. Kasidenin son bölümüdür.
Hüdâ ömrünü ber-karâr eylesin
Verip maksadın kâm-kâr eylesin
Not: Kaside, bir maksat için yazılmış şiirdir. Şairin bir isteği
vardır. Bu bakımdan bir dilekçe olarak değerlendirilebilir. Çünkü şair,
bu şekilde kompozisyona yer veren bir manzume ile hem isteğini
söylemekte, hem de yeteneğini göstermektedir.
Kaside Çeşitleri:Kasideler şu ölçülere göre sınıflandırılırlar.
1. Nesip (teşbip) bölümlerinde işlenen konulara göre:Bahariye (Bahar),
Iydiye (Bayram), Şitaiye (Kış) Ramazaniye (Ramazan), Sayfiye (yaz)
2. Rediflerine göre: Su Kasidesi, Sühân kasidesi, Gül kasidesi, Sünbül Kasidesi
Not: Şehirleri konu edinen kasideler de vardır. İstanbul Kasidesi
3-Konularına göre:
Tevhid: Allah’ın varlığını ve birliğini anlatan kasidedir.
Münacaat: Allah’a yalvarmak için yazılan kaside.
Naat: Hz. Muhammed(S.A.S)’i ve din büyüklerini anlatmak için yazılan kasidedir.
Medhiye: Devrin ileri gelen kişilerini övmek için yazılan kaside çeşididir.
Mersiye: Sevilen insanların ölümünden duyulan acıları anlatan
kasidedir. Türk Edebiyatında bu kasidenin en güzel örneklerinden biri
Baki’nin Kanuni Sultan Süleymân için yazdığı Kanuni Mersiyesi’dir.
Hicviye: Herhangi bir kişiyi yermek amacıyla yazılan kasidelerdir.
Acımasız ve abartılı bir dil kullanılır. Edebiyatımızda hicviyenin en
güzel örneklerini Nef’i vermiştir. Onun Siham-ı Kaza’sı bu türün en
güzel örneklerinden biridir.
Not: Divan şiirindeki tevhid, münacat, naat, mehdiye, mersiye, hicviye
gibi türler, nazım türü kavramıyla karşılanır ve başta kaside olmak
üzere çeşitli nazım şekilleriyle yazılabilirler. Mesela, mersiyeler
terkib-i bend; tevhid ve münacaatlar terkib-i bent ve terci-i bend;
medhiyeler gazel, hicviyeler terkib-i bend nazım şekilleriyle de
yazılabilir.